Büyük Otlukçu Yokuşu Sarnıcı

 

Süleymaniye civarındaki şimdi yeri bir arsa olan Şeyhülislâm Resmî Efendi Camii’nin avlusu altında Bizans kaynaklarında ismine rastlanmayan ve Büyük Otlukçu Yokuşu olarak adlandıracağımız bir sarnıçtır.

 

Görüntü

Sarnıcın şimdiki hali

Görüntü

 

Bazı kısımları zemin seviyesinde olan sarnıcı inşaî durumuna dayanarak Commenuslar devrine (1057 – 1185) tarihlendirmek icap eder. Kuzey cihetinde açılan bir menfezden içerisine girilen sarnıç 21×21 m. ölçülerinde kareye yakın bir plan şekli göstermektedir. Giriş’e nazaran sağ taraftaki duvarın üzerinde 2.50 m. genişlik ve 1.20 m. derinliği olan beş ayrı niçin bulunduğu dikkati çekmektedir. Ana mekânda yer alan 24 granit sütunun büyük bir kısmı birbirinin eşi olmasına rağmen aralarında istinaî bazı örneklerin de bulunduğu gözden kaçmamaktadır. Keza bunlardan biri, çan şeklindeki postamente sahiptir. Korint tarzı başlıklardan bazısı daha ince ve o nisbette daha teferruatlı işlenmiş, bir başka örneğin ise bunun tam aksine oldukça kaba işçiliği vardır. Bundan başka sütunlardan birkaç tanesi üzerinde rastlanan harflerin, burada çalışmış işçilere ait olmaları da kuvvetle muhtemeldir. Sarnıcın üst örtüsünü, sütunlar üzerine oturan kemerlerin taşıdığı küçük kubbeler teşkil etmektedir. İhata duvarları üzerindeki sıvaların bir kısmı da bu kubbeleri kaplamaktadır. Büyük Otlukçu Yokuşu Sarnıcı bugün perişan bir durumdadır ve tamamen çöp yığınları ile kaplıdır. (1)

 

Görüntü

Yapı 2000 yılında yüzey araştırması yapan Feridun Gümüş tarafından Haliç Caddesi’nde ki sarnıç olarak isimlendirilmiştir. Fatih Camii’nden Haliç’e inen yokuşun güneyinde, camiye çok yakın bir yerde, 6 numaralı Fatih apartmanının yanında bir Bizans sarnıcı harap halde bulunmuştur. 12 kubbesi ve 9 sütunu ayakta kalabilen yapının sütun başlıkları garip bir şekilde betonla kaplanmıştır. Kayıtlarda adına rastlanmayan bu eski Bizans sarnıcının tarihini, yapıdaki betonlaşma yüzünden tespit edemedik. Konum olarak büyük Otlukçu Yokuşu diye geçen mahallede Kirmasti Mescidi yakınındaki sarnıcın bu olup olmadığı belli değildir. Bu konunun aydınlatılması için çalışmalarımız sürmektedir. (2)

 

Görüntü

 

Mamboury haritalarında Sarnıç gözükmektedir.

 

Görüntü

 

Pervititch haritalarında Sarnıç

 

Görüntü

 

Görüntü

 

Moltke haritalarında Sarnıcın bulunduğu yer

 

 

 

1-Mimarlar odası arkitekt veri tabanı

2- Fener-Ayakapı-Cibali-Unkapanı 2000 yılı yüzey araştırma raporu Feridun Özgümüş

Philoxenus (Binbirdirek) Sarnıcı

Hipodromun güney-batısında yer alan Philoxenus sarnıcının ismi ile inşa tarihi üzerinde birbirine zıt iddialar ortaya atılmış ve dolayısıyla yazarlar bu konuda anlaşamamışlardır. Romanın ikiye taksiminden sonra, Konstantin I Bizans’ın payitahtını İstanbul’da kurduğu zaman ayandan 12 kişi onunla birlikte gelmişti. Bu 12 kişiden biri olan PhiIoxenus, eski Roma surlarının bulunduğu mevkiin yakınında kendi sarayını inşa ettirmiş ve ayrıca bunu geniş bir sarnıç ile de teçhiz etmişti. Sarayının hipodromdan, imparator sarayından daha yüksek ve denize nazır olabilmesinin temini için sarnıcın irtifaı oldukça fazla tutulmuştu (1).

Resim

 

C. Diehl, sarnıcın İustinianus zamanında (518-527) inşa edildiği fikrindedir. Zira iç kısımlarda rastlanan üzeri damgalı tuğlalar bu zamana ait bulunmaktadır. Sarnıç, E. Maumbory’nin ileri sürdüğü gibi Konstantin devrinde Philoxenus tarafından yaptırıldığı ve İustinianus zamanında da tamir edilerek genişletilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Bu husus kabul edildiği takdirde Philoxenus sarnıcını 306-337 yılları arasına tarihlendirmek çok yerinde olacaktır. Philoxenus sarnıcı, 64 X 56 metre ebadında bir plân şekli arz etmekte olup 3000 metre kareden daha fazla mekâna sahiptir, içerisinde her biri 14 sütundan mürekkep 16 sıra halinde 224 mermer sütun bulunmaktadır. Burada özel bir durum kendini göstermekte olup o da ortalarında kelepçeler bulunan iki ayrı sütunun üst üste bindirilmesiyle meydana gelmiş olmalarıdır. Birbirlerinden 3.75 – 3.80 metre mesafede yer alan bu sütunların taşlıkları kaba şekildeki impestiardan müteşekkildir. Sütun çapları 0.65 metre ile 0.68 metre arasında değişmekte, yükseklikler ise 12.40 metreyi bulmaktadır. Sütun başlıklarının büyük bir kısmı üzerinde o zaman bu işte çalışan taş yontucuların hılı bulundukları loncaların monogramları yazılıdır. Sütunlar birbirlerine kemerler vasıtasıyla bağlanmış ve dolayısıyla sarnıcın üzeri pandantiflere oturan tonozlarla örtülmüştür. Köşeleri kavisli ve yuvarlak olan yan duvarların kalınlığı muhtemelen 2.90 metredir.

Resim

 

Restorasyon Süreci

Duvarların üzeri sıvanmış ve ayrıca taş levhalarla da kaplanmıştır. Üst kısımlarda mazgal şeklinde muhtelif pencereler görülmekte ise de bunlar dışarıdan zamanla yükselen toprak dolayısıyla fonksiyonunu artık kaybetmişlerdir. Zeminden 15 metre aşağıda bulunan sarnıcın içerisine taş bir merdiven vasıtasıyla inilmekte ve ayrıca üst kısımda havalandırma bakımından elzem bacalar açılmış bulunmaktadır. Son yıllarda burada yapılan kazılar, sarnıcın bir kanal vasıtasıyla civardaki yarım yuvarlak meydan ile bağlantısı olduğunu meydana çıkarmıştır. Philoxenus sarnıcı Bizans’ın son devrinde terk edilerek metruk bir hal almıştı.

Fetihten sonra üzerinde Murad IV (1612 -1640) devrinde Tayyarzade ve Fazlı Paşaların konakları inşa edilmiş, asrımızın başında ise burası iplik ve dokumacılar tarafından kullanılmış, bu arada kurulan pazar yerinin ambarı vazifesini de üzerine yüklenmişti.

 

 

Resim

 

 

 

Resim

 

Kauffer Haritasında Sarnıcın Bulunduğu Alan

 

Resim

 

Mamboury Haritasında Sarnıcın Bulunduğu Alan

 

Şu an artık sarnıç düğün, parti, sergiler, açılışlar, için kullanılmaktadır.

 

Resim

 

Resim

 

Sarnıcın şu an üstünde bazı yapılar mevcut ve bir kısmı park olarak kullanılmakta.

 

 

(1) Ernst Maumbory, istanbul (Rehberi seyyahin) istanbul 1925, s. 456-457.

Arkitekt- İstanbul’un Bizans Sarnıçları (1967)-Erdem Yücel

envanter.gov.tr